Hakan Kara, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 46’ya yükselterek üst sınırda manevra kabiliyeti kazandığını belirtti. Bu hamlenin, piyasaya karşı “gerektiğinde müdahale edebilirim” mesajı verdiğini ifade eden Kara, olası yeni şoklara karşı Haziran ayına kadar bir faiz kararının gündemde olmayabileceğini, bu nedenle söz konusu kararın stratejik bir hazırlık anlamı taşıdığını dile getirdi. Merkez Bankası’nın mevcut kadrosunun, kritik anlarda doğru kararlar alabilecek donanıma sahip olduğunu da vurguladı.
YABANCI SERMAYE İÇİN POZİTİF SİNYAL
Faiz artışıyla birlikte hem yerli yatırımcının dövize yönelme hızının azaltıldığını hem de yabancı yatırımcıların piyasada kalmalarının sağlandığını belirten Kara, bu adımın büyüme üzerinde baskı yaratmak yerine, ekonomiye ilişkin aşağı yönlü riskleri dengeleme işlevi gördüğünü ifade etti. Kara’ya göre bu politika, ileride oluşabilecek sert dalgalanmaların da önünü şimdiden kesmiş oldu.
İKİNCİ YARIDA FAİZ İNDİRİMİ GÜNDEME GELEBİLİR
Yılın ikinci yarısından itibaren, yeni bir ekonomik şok yaşanmaması durumunda faiz indirimlerinin gündeme gelebileceğini dile getiren Kara, bu süreci geçici bir sıkılaşma dönemi olarak değerlendirdi. Mevcut adımların, Merkez Bankası’nın faiz patikasını yukarı taşısa da temel eğilimin çok değişmediğini savunan Kara, küresel risk iştahındaki daralmanın yeni şoklara yol açabileceğini ancak bu tür risklere karşı önlem alındığını belirtti.
FAİZ TAHMİNİ YÜZDE 35 SEVİYESİNDE
Hakan Kara, kendi projeksiyonlarında yıl sonu faiz oranı beklentisini yüzde 35 civarına çektiğini açıkladı. Bu öngörü, mevcut politika patikasının yukarı yönlü revize edildiğini ancak genel çerçevenin halen belirli bir iyimserliği koruduğunu ortaya koydu. Kara, dünya genelinde yaşanabilecek yeni dalgalanmalara karşı ihtiyatlı olunması gerektiğini de sözlerine ekledi.
MAYIS ENFLASYONU POLİTİKA AÇISINDAN KİLİT ROL OYNAYACAK
Hakan Kara, enflasyon beklentilerinde esas belirleyicinin mayıs ayı verileri olacağını ifade etti. Kara, nisan ayı enflasyonunun etkisinin kısıtlı olacağını belirtirken, döviz kuru geçişkenliği ve enerji fiyatlarındaki yükselişin mayıs ayı enflasyonunda daha belirgin bir şekilde hissedileceğini ifade etti. Bu dönemde yüzde 2’nin altında bir enflasyon oranının olumlu bir sinyal olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Kara, haziran itibarıyla aylık enflasyonun düşüşe geçebileceğini ve yıl sonunda yüzde 30’lara yakın bir patika izlenebileceğini öngördü.
CARİ AÇIK VE BÜYÜME TAHMİNLERİNDE GÜNCELLEME
Hakan Kara, emtia fiyatlarındaki düşüşün cari açık üzerinde olumlu bir etkisi olacağını vurgulayarak, yıl sonu cari açık öngörüsünü yaklaşık 20 milyar dolar seviyesine indirdiğini duyurdu. Öte yandan, son dönemde yaşanan ekonomik şokların büyümeye etkisine de dikkat çeken Kara, büyüme tahminini yüzde 3 seviyelerine çektiğini söyledi. Kara, bu yıl dengeli bir para politikasının büyümeyi destekleyici şekilde ilerleyebileceğini dile getirdi.

