Mahfi Eğilmez, kaleme aldığı yazısında KKM’nin, 2021’de başlayan düşük faiz politikasının ardından yükselen döviz kurlarını frenlemek için devreye sokulduğunu hatırlattı. Ancak sistemin, kurlardaki oynaklığı durduramadığı gibi bütçe ve Merkez Bankası üzerinde ağır bir yük yarattığını ifade etti.
Uygulama kapsamında, döviz veya TL mevduatlarını KKM’ye yatıranlara kur farkı ve faiz desteği sağlandığını, başlangıçta Hazine ile Merkez Bankası’nın ortaklaşa üstlendiği maliyetin sonradan tamamen Merkez Bankası’na devredildiğini belirten Eğilmez, “Bu süreç ekonomide irrasyonelliğin sembolü haline geldi” dedi.
MERKEZ BANKASI’NIN ZARARI KATLANDI
KKM’nin etkisiyle Merkez Bankası’nın mali tablolarında büyük zararlar ortaya çıktı. 2022’de 72 milyar TL kâr açıklayan banka, 2023’te 818,2 milyar TL, 2024’te ise 700,4 milyar TL zarar etti. 2025’te de zararın devam ettiği tahmin ediliyor. Eğilmez, “Kuşkusuz zararların tek nedeni KKM değil, ancak en büyük yük bu uygulamadan kaynaklandı” değerlendirmesini yaptı.
“YANLIŞTAN DÖNÜLMEK YERİNE YENİ YANLIŞ YAPILDI”
Eğilmez, faizlerin düşürülmesiyle hızla yükselen enflasyon ve dövize yöneliş karşısında, hatalı politikadan geri adım atılması gerekirken KKM’nin devreye sokulduğunu ve bu tercihin ülkeyi ağır bir fatura ile karşı karşıya bıraktığını ifade etti.
CARRY TRADE UYARISI
Ekonomist, KKM’nin kaldırılmasının tek başına zararı bitirmediğini, bu kez de carry trade yolunun açıldığını söyledi. Yüksek faizden yararlanmak için sıcak para girişlerine göz yumulduğunu belirten Eğilmez, bunun da ileride yeni maliyetler yaratabileceğini kaydetti.
Eğilmez, “KKM kaldırıldı ama benzer yanlışları yapma inadından vazgeçilip vazgeçilmediği hâlâ belirsiz” sözleriyle değerlendirmesini tamamladı.

