Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında şüphelilere “suç örgütü kurmak”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kaçakçılık” ve “kara para aklama” suçlamaları yöneltildi. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve ilgili denetim birimlerinin raporları doğrultusunda başlatılan incelemelerde, şirket hesaplarına kaynağı belirsiz para girişleri yapıldığı, bu tutarların farklı şirketlere aktarılıp izlerinin gizlenmeye çalışıldığı tespit edildi.
Soruşturmada ayrıca faturasız işlemler, sahte belgeler ve vergi yükümlülüğünü azaltmaya yönelik uygulamalara da dikkat çekildi. Savcılığa göre holding yapısı altında kurulan örgüt, çok sayıda şirket üzerinden denetim mekanizmalarını zorlaştırdı ve sorumlulukları üyeler arasında dağıtarak hukuki yaptırımlardan kaçmayı amaçladı.
Rapora göre, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde yapılan sahte sermaye artırımlarıyla suçtan elde edilen gelirler sisteme sokuldu. Bu paraların eğitim, medya, enerji ve finans gibi stratejik sektörlerde hisse devri ve şirket alımlarıyla kullanıldığı, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyunda meşruiyet sağlamayı hedeflediği belirtildi.
Can Grubu’nun bünyesinde Bilgi Üniversitesi ve Doğa Kolejleri gibi eğitim kurumları bulunuyor. Ayrıca Energy akaryakıt istasyonları, Golden Hill Hotel, Mediza Hospital, beton santralleri ve lojistik sektöründe yatırımlar da holdingin faaliyet alanları arasında yer alıyor.
SAVCILIKTAN AÇIKLAMA
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, kamu düzenini ve mali sistemi zedeleyen bu tür eylemlere karşı soruşturmanın tüm yönleriyle titizlikle yürütüldüğü vurgulandı. Açıklamada, “121 şirketin malvarlığına el konulmuş, TMSF kayyım olarak atanmış ve 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Sürece ilişkin gelişmeler şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşılacaktır” denildi.