Kış aylarında soğuk hava ve yağmur nedeniyle birçok kişi çamaşırlarını evin içinde kurutmayı tercih ediyor ama yaygın alışkanlık, uzmanlara göre sanıldığından çok daha zararlı olabilir. Yapılan araştırmalar, evin içinde kurutulan her bir çamaşırın ortalama 2 litreye kadar su buharı bıraktığını ortaya koydu. Bu durum, evdeki nem oranını hızla artırarak küf, bakteri ve mantar oluşumuna zemin hazırlıyor.
Uzmanlar, özellikle astım, KOAH ve alerjik hastalıkları olan bireylerin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Uzun vadede yüksek nem oranı, sadece duvarlarda küf değil, solunum yollarında da ciddi rahatsızlıklara yol açabiliyor.
NEM VE KÜF RİSKİ ARTABİLİR
Islak çamaşır kurutulurken ortaya çıkan buhar, iç ortamın bağıl nemini yükseltiyor. Bu da duvarlarda yoğuşma, pencerelerde buğu ve küf oluşumu gibi olumsuzluklara neden oluyor. Özellikle yetersiz havalandırılan evlerde bu nem, kısa sürede sağlıksız bir yaşam alanına dönüşebiliyor.
ASTIM VE ALERJİ HASTALARI İÇİN TEHLİKE
Nemli ortamlar, küf sporları ve toz akarları için uygun yaşam koşulları oluşturuyor. Bu da alerjik bireylerde solunum zorluğu, öksürük ve astım atakları gibi belirtilerin artmasına yol açabiliyor. Uzmanlar, özellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanların evde çamaşır kurutmaktan kaçınmasını öneriyor.
MİKROORGANİZMALAR ÇOĞALIYOR
İç mekan havası kalitesini korumak için önerilen bağıl nem oranı %40 ile %60 arasında olmalı. Bu seviyenin üzerine çıkan nem, mikroorganizmaların çoğalmasını kolaylaştırıyor. Uzmanlara göre, evde basit bir nem ölçer (higrometre) bulundurmak, bu konuda farkındalık yaratmanın en kolay yolu.
HAVALANDIRMA VE NEM KONTROLÜ ŞART
Çamaşır kuruturken pencerelerin aralanması, egzoz fanlarının çalıştırılması ve ortamda hava akışı sağlanması büyük önem taşıyor. Uzmanlar, kurutma makinesi kullanamayanların, çamaşırlarını mümkünse balkon, pencere önü veya havalandırması güçlü bir odada kurutmasını öneriyor. Ayrıca nem alma cihazları da kapalı evlerde etkili bir çözüm sunabiliyor.