Evlilik, tıpkı hepimizin mutlu sonla bitmesini umduğu romantik bir filmi andırır. Ancak o film jenerik aktıktan sonra gerçek hayat; faturalar, kişilik çatışmaları ve yemek masasındaki tuhaf sessizliklerin araya girmesiyle dram filmine dönüşebilir. Bu anlar arttıkça güzel anlar yerini ‘neden evlendim’ sorusuna bırakır.
Eve and Co için yürütülen ve ABC Salles tarafından bildirilen bir araştırma, evlenmekten pişman olan kişilerin sıklıkla paylaştığı dört temel nedeni ve ortak özelliği vurguluyor.
İşte o 4 temel neden:
1. Düğün sonrası hayal kırıklığı
Ah, balayı! Her şey mükemmeldir, ta ki bittiği güne kadar… Araştırmaya göre, birçok evlilik pişmanlığı, bu “düğün sonrası” hayal kırıklığından kaynaklanır.
Kişi, idealleştirdiği partnerinin veya evlilik hayatının, hayal ettiği gibi olmadığını fark eder. Romantik “Seni her şeyden çok seviyorum” cümlesinden, “Lütfen o yemeği o kadar sesli çiğneme” gerçeğine geçiş başlar. Aşk yok olmasa da, ev işleri ve günlük hayatın yıpratıcılığı, o “peri masalı” beklentisini karşılamadığında düşüş acımasız olur.
2. Aceleye getirilmiş dürtüsel karar
Bazı evlilikler, paraşütü kontrol etmeden uçaktan atlamak gibidir. Araştırma, evliliklerinden pişman olan kişilerin kararlarını genellikle aceleyle ve dürtüsel olarak aldıklarını gösteriyor. Nedenleri ise çeşitli: Tutku, toplumsal baskı (“Düğün ne zaman?”), veya en kötüsü, yalnız kalma korkusu.
Bu kişiler partnerlerini sevmedikleri için değil, gerçek bağlılığın ne anlama geldiğini veya bir “evlilik planı” yapmayı düşünmeden “Evet” dedikleri için pişman olurlar.
3. Büyük krizlerin ortaya çıkışı
Hayat her zaman düz bir çizgide gitmez. Maddi kriz, ciddi bir hastalık, iş kaybı, bir yakının vefatı veya ebeveyn olmanın getirdiği beklenmedik zorluklar…
Bu “fırtınalar”, çiftin gücünü veya daha çok, kırılganlığını ortaya çıkarır. Evliliklerinden pişmanlık duyanlar, genellikle bu zor zamanların, rutinin altında gizlenmiş olan önceden var olan kusurları (destek eksikliği, anlayışsızlık) açığa çıkardığını söylüyor. Eşlerden biri bu süreçte kendini yalnız hissettiğinde, evlilik hızla anlamını yitirebilir.
4. Sağlam temellerin olmaması
Belki de en yaygın neden budur. Birçok pişmanlık duyulan evlilik, en başından sallantılı temeller üzerine kurulmuştur. Güçlü fiziksel çekim, yüzeysel bir “suç ortaklığı” veya sadece “çocuk sahibi olmak” gibi ortak bir hedef, geçici bir aşk yanılsaması yaratabilir.
Ancak zamanla o alev söndüğünde, eğer yerini alacak derin bir arkadaşlık, karşılıklı saygı ve ortak bir hayat vizyonu yoksa, bağ zayıflar. Evlilik, içi boş bir çerçeveye dönüşür; fotoğraflar hâlâ duvardadır ama bağ çoktan kaybolmuştur.
Pişman olanlar neden boşanmıyor?
Araştırma, bu çelişkiyi de çarpıcı rakamlarla ortaya koyuyor. Evliliğinden pişman olan kadınların:
%41’i maddi sebeplerden (finansal bağımsızlık eksikliği) dolayı,
%38’i sosyal yargılanma korkusundan (mahalle baskısı, aile) dolayı,
%34’ü ise sadece alışkanlık veya rahatlık (konfor alanı) nedeniyle boşanmadığını söylüyor.
Bu rakamlar, pişmanlığın her zaman ayrılığa yol açmadığını; insanların korku, sadakat veya “bir gün her şeyin yoluna gireceği” umuduyla o evlilikte kaldığını gösteriyor.