2015 yılında eski Tesla yöneticileri Peter Carlsson ve Paolo Cerruti tarafından kurulan Northvolt, elektrikli araçlar için batarya üretimi yapmak amacıyla 15 milyar dolarlık büyük bir yatırımla kuruldu. Şirket, kısa süreliğine işler yolunda gitse de, ekonomik kriz ve artan maliyetler karşısında zorlandı.
BORÇ YÜKÜ ŞİRKETİ ÇÖKERTTİ
Northvolt, 8 milyar doları aşan borç yüküyle baş edemedi ve bu durum şirketin çöküşünü hızlandırdı. Şirketin en büyük yatırımcıları arasında Volkswagen (yüzde 21) ve Goldman Sachs (yüzde 19) gibi devler yer alıyordu. Ancak artan maliyetler, küresel rekabet ve Çin’e olan aşırı bağımlılık, Northvolt’un sürdürülebilirliğini tehdit etti.
EUROPA İÇİN “UTANÇ VERİCİ” SON
Financial Times, Northvolt’un iflasını “Avrupa için utanç verici bir son” olarak nitelendirirken, şirketin kötü yönetim ve düşük güvenlik standartları nedeniyle büyük zorluklarla karşılaştığını belirtti. Bu gelişme, Avrupa’nın elektrikli araç sektörü için büyük bir darbe anlamına geliyor.
ŞİRKETİN BÜYÜME SÜRECİ VE ÇÖKÜŞÜ
Northvolt, 2016 yılında “Petrol tarihine geçmek” vizyonuyla kuruldu. Zamanla ABD ve Almanya’da üretim tesisleri açarak büyümeye devam etti. Ancak 2024’te art arda yaşanan mali darbeler, şirketin sonunu hazırladı. Eylül 2024’te 1.600 çalışanını işten çıkaran Northvolt, Kasım 2024’te ABD’de iflas koruması başvurusunda bulunarak yalnızca 30 milyon dolarlık nakit varlıkla kaldığını açıkladı. Mart 2025’te ise İsveç’te iflasını duyurdu.
İFLASIN AVRUPA’NIN ELEKTRİKLİ ARAÇ SEKTÖRÜNE ETKİLERİ
Northvolt’un iflası, Avrupa’nın elektrikli araç sektöründeki rekabet gücünü ciddi şekilde zayıflatabilir. Uzmanlar, bu gelişmenin Avrupa’nın stratejik enerji bağımsızlığı hedeflerine darbe vurduğunu belirtiyor. Ayrıca, şirketin çöküşüyle birlikte 5 binden fazla çalışan belirsizliğe sürüklendi. Bu durum, Avrupa’nın sanayi politikasını derinden etkileyebilir.
Northvolt’un iflası yalnızca bir şirketin çöküşü değil, aynı zamanda Avrupa’nın elektrikli araç ve batarya üretimindeki hedeflerini gerçekleştirme yolunda karşılaştığı büyük bir engel olarak kaydedilecek. Avrupa’nın küresel pazardaki rekabet gücü zayıflarken, Çin’e olan bağımlılığı azaltma çabaları da büyük bir darbe aldı.