Ana Sayfa Arama Galeri Video
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Dünyanın en büyük apartmanı: 30 bin kişi yaşıyor

    Dünyanın en büyük konut kompleksi unvanı, Çin’in Hangzhou kentinde yer alan Regent International Dystopian Tower’da bulunuyor. Bu devasa yapı, yaklaşık 30 bin kişiye ev sahipliği yaparak nüfusu en kalabalık olan köyümüzden (Karabük, Bostanbükü) yaklaşık 4 kat daha fazla kişiye yuva oluyor.

    Dünyanın en büyük konut kompleksi unvanı, Çin’in Hangzhou kentinde yer

    Başlangıçta altı yıldızlı bir otel olarak tasarlanan yapı, daha sonra mimar Alicia Loo liderliğinde hiper yoğun yaşam alanı konseptine dönüştürüldü. Amaç, modern şehir yaşamında erişilebilirliği artırmak, doğal çevreyle bütünleşmek ve Hangzhou’nun iş merkezinde karma kullanımlı bir kentsel yapı oluşturmaktı.

    Yaklaşık 260 bin metrekare iç alana sahip olan bina, 36 ila 39 kat arasında değişen yükseklikleriyle bölgenin siluetine hakim durumda.

    TASARIMI TESADÜF ESERİ DEĞİL

    Kulenin dikkat çekici S biçimli planı, yalnızca estetik bir tercih değil. Bu form;

    – doğal ışığın binaya maksimum düzeyde girmesini,

    – hava sirkülasyonunun iyileştirilmesini

    ve rüzgar yükünün azaltılmasını sağlıyor.

    Geleneksel süslemelerden ziyade işlevsellik ve yapısal verimlilik ön plana çıkarılmış. Bu da yapıya “anti-ütopyacı” bir görünüm kazandırmış.

    TAM DONANIMLI YAŞAM ALANI

    Regent International, yalnızca konutlardan ibaret değil. İçinde:

    – mağazalar,

    – ofisler,

    – restoranlar,

    – spor salonları,

    ve sosyal alanlar bulunuyor.

    Bu özellikleriyle yapı, kendi kendine yeten bir “dikey şehir” olarak tanımlanıyor.

    MİMARİ VE SOSYAL BİR FENOMEN

    Regent International Tower, yalnızca mühendislik açısından değil, sosyal etkisiyle de dikkat çekiyor. Binanın ölçeği, lojistik yönetimi ve topluluk dinamikleri hem mimarlık dünyasında hem de internette büyük bir tartışma konusu haline geldi.

    Bazıları yapıyı geleceğin şehir modeli olarak görürken, bazıları da bu hiper yoğun yaşam biçimini “modern distopya” olarak nitelendiriyor.