Son 20 yıl içinde, İskenderiye’de 280 bina kıyı erozyonu nedeniyle tamamen çökmüş durumda. Earth’s Future adlı bilimsel derginin geçtiğimiz ay yayımladığı bir araştırmaya göre, son 10 yıl içinde kentin sahil şeridindeki binaların çökme oranı yılda bir binadan, yılda 40 binaya kadar çıkmış durumda. Bu durum, İskenderiye’nin tarihi yapılarının yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor.
İSKENDERİYE’NİN TARİHİ DOKUSUNA ZARARI
Kleopatra’nın doğum yeri olarak bilinen ve ünlü İskenderiye Kütüphanesi’ne ev sahipliği yapan bu 2.300 yıllık liman kentinde, 280 bina son 20 yılda kıyı erozyonu nedeniyle çökmüşken, gelecekte 7.000 bina daha çökme riski altında. Sadece 2014 ile 2020 yılları arasında, 86 bina tamamen çökerken, 201 bina ise kısmen çökmüş ve 85 kişinin ölümüne yol açmış.
TARİHİ KIYI ŞEHİRLERİNİN KAYBOLUŞU
Güney Kaliforniya Üniversitesi Viterbi Mühendislik Okulu’ndan su bilimcisi Essam Heggy, “Bu kaybın gerçek maliyeti, tuğla ve harçtan çok daha büyük,” diyerek, tarihi kıyı şehirlerinin kademeli olarak yok olduğunu belirtiyor. Heggy, “İskenderiye alarm veriyor, bir zamanlar uzak iklim riskleri gibi görünen şeyler artık gerçeğe dönüşüyor,” ifadelerini kullandı.
DENİZ SEVİYESİ YÜKSELMESİ YAPILARI ZAYIFLATIYOR
Kıyı binalarının yıkılmasının en önemli nedenlerinden biri, deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte şehrin altındaki zemine deniz suyunun sızması. Bu durum, yeraltı su seviyelerinin yükselmesine ve toprağın aşınmasına yol açarak binaların çökmesine neden olabiliyor. Tuzlu suyun, bina temellerindeki çelik takviyeleri aşındırarak yapıları daha da zayıflattığı belirtiliyor.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (NOAA) göre, küresel deniz seviyeleri 1880 yılından bu yana 20-23 santimetre arasında yükseldi. Sadece 1993 yılından bu yana ise deniz seviyeleri 10 santimetre artış gösterdi. Bu durum, özellikle kıyı şehirleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

