Bu ürkütücü tablo, takipteki borcun toplam kredi kartı borcuna oranının da 9 Mayıs itibarıyla %4,07’ye yükselmesine neden oldu. Bu oran, Aralık 2020’den bu yana görülen en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu oran yalnızca %1,83 seviyesindeydi, bu da kartlı harcamaların geri ödenmesinde ciddi bir çöküş yaşandığını gözler önüne seriyor.
İHTİYAÇ KREDİLERİNDE DE KARA BULUTLAR DOLAŞIYOR
Dar gelirli vatandaşların sıklıkla başvurduğu ihtiyaç kredileri cephesinde de durum farklı değil. Bu alanda takipteki alacak stoku da son bir yılda %131’lik bir artışla 81,2 milyar TL’ye yükseldi. İhtiyaç kredilerindeki batık oranı ise geçen hafta itibarıyla %4,98’e çıkarak Kasım 2019’dan bu yana en yüksek noktaya ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde bu oran %3,14 seviyesindeydi.
GENEL TAKİP ORANI DA ZİRVEDE
Bankacılık sektöründeki genel takipteki alacak stoku da endişe verici bir yükseliş trendi gösteriyor. 2025 yılının başından bu yana 100 milyar TL’lik bir artışla toplam takip stoku 393,6 milyar TL’ye ulaştı. Bu artışla birlikte, takipteki alacakların toplam kredilere oranı %2,14’e yükselerek Aralık 2022 sonrası 2,5 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
UZMANLAR UYARIYOR: RİSK ARTIYOR, ETKİLERİ YAYILABİLİR
Her ne kadar mevcut durumda bankacılık sisteminde henüz büyük bir risk teşkil etmese de, bireysel borçlardaki bu hızlı ve dramatik bozulma, özellikle ekonomik olarak kırılgan olan düşük gelirli kesimler için ciddi bir tehlike sinyali olarak değerlendiriliyor. Kredi kartları ve ihtiyaç kredilerinde yaşanan bu olumsuz gelişmelerin, önümüzdeki dönemde bankaların mali tabloları üzerinde baskı oluşturabileceği öngörülüyor. Ekonomistler, yetkilileri bu konuda önleyici tedbirler almaya ve vatandaşların borç yükünü hafifletecek çözümler üretmeye çağırıyor.