Cevizin, vücudu DNA hasarına ve iltihaplanmaya karşı koruyan güçlü antioksidan bileşenler içerdiği belirtiliyor. Özellikle ince kabuk zarında yoğunlaşan E vitamini, melatonin ve polifenoller, çevresel etkenlerin oluşturduğu serbest radikalleri etkisiz hale getirerek yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Uzmanlar, düzenli ceviz tüketiminin vücut direncini artırdığını ve hücre yenilenmesini desteklediğini vurguladı.
OMEGA-3 DEPOSU: KALP DOSTU KURUYEMİŞ
Cevizi diğer kuruyemişlerden ayıran en önemli özellik, yüksek oranda Omega-3 yağ asidi içermesi. Bu yağ asitlerinin en değerlilerinden biri olan alfa linolenik asit (ALA), kalp sağlığını koruyor, tansiyonu dengeliyor ve gelişim için hayati önem taşıyor. Bilimsel araştırmalar, düzenli ceviz tüketiminin kötü kolesterol (LDL) ve trigliserit seviyelerini düşürdüğünü gösteriyor.
Uzmanlara göre günde 30 ila 60 gram ceviz tüketmek kalp sağlığını belirgin şekilde güçlendiriyor ve kalp-damar hastalıklarına karşı koruma sağlıyor.
BEYİN VE BAĞIRSAK SAĞLIĞINA DA DESTEK OLUYOR
Ceviz yalnızca kalp sağlığını değil, sindirim ve beyin fonksiyonlarını da destekliyor. Lif bakımından zengin içeriği, bağırsaklardaki faydalı bakterilerin gelişimini teşvik ederek sindirim sistemini güçlendiriyor. Aynı zamanda yaşlanmaya bağlı beyin iltihaplarını önleyerek hafızayı ve bilişsel performansı korumaya yardımcı oluyor.
GÜNLÜK TÜKETİM İÇİN PRATİK ÖNERİLER
Uzmanlar, cevizi günlük beslenme rutinine dahil etmenin basit yollarını da paylaşıyor. Kahvaltıda yoğurt, yulaf lapası veya smoothie’ye eklemek, ara öğünlerde şekerli atıştırmalıklar yerine bir avuç ceviz tüketmek en etkili yöntemlerden biri. Ayrıca salatalara serpmek ya da ev yapımı kek ve granola tariflerinde kullanmak da cevizden maksimum fayda sağlamaya yardımcı oluyor.

