Türkiye’de uygulanan yüksek faiz politikaları, şirketlerin ucuz finansmana erişimini engellerken, konkordato ve iflas sayılarında ciddi bir artış yaşanıyor. Yılın ilk beş ayında konkordato ilan eden şirket sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 97 artarak 967’ye ulaştı. Bu süreçte 71 konkordato ile tekstil sektörü, en riskli alan olarak öne çıktı. Peş peşe gelen iflaslar ve büyük ölçekli şirketlerin üretimlerini Mısır gibi ülkelere kaydırması, sektörde adeta deprem etkisi yaratıyor.
DENİZ TEKSTİL, MALİ SORUNLARA DAYANAMADI
Baltalı Grup çatısı altında üretim yapan ve Türkiye’nin en büyük tekstil firmaları arasında gösterilen Deniz Tekstil, yaşadığı mali sorunlar nedeniyle bu kritik kararı almak zorunda kaldı. DRT TV’den İbrahim Alayont’un haberine göre, Grup Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, Afyon’un Hocalar ve Denizli’nin Çal ilçesindeki konfeksiyon fabrikalarının, azalan siparişler ve mevcut ekonomik koşullar yüzünden kapatıldığını açıkladı.
Baltalı, yaptığı açıklamada, “Siparişler artarsa kapattığımız tesislerimizi tekrardan açacağız. 2018 yılında Çal’da açtığımız fabrikanın kapatılmasına ilişkin kararın siyasi ya da yerel yönetimlerle hiçbir ilgisi yok” ifadelerini kullandı.
“REKABETİ UYGULANAN EKONOMİK PROGRAM NEDENİYLE YİTİRDİK”
Faiz oranlarının yüksekliği ve finansmana erişimin zorlaşmasının sanayiciyi büyük çıkmaza soktuğunu belirten Baltalı, şunları söyledi: “Faiz oranlarının yüksek olması ve finansmana erişim çok önemli bir problem. Finans kuruluşları açısından da tekstil piyasada sıkıntılı olarak görüldüğü için kredi verilmek istenmiyor. Tekstil ve konfeksiyon sektörü de ne yazık ki buna örnek teşkil ediyor. Afyon’un Hocalar ilçesinde de konfeksiyon üretimimiz vardı. Geçen yıl talep daralması nedeniyle orayı geçici olarak 5 aylığına kapatmak zorunda kalmıştık. 1 Ocak 2025 itibarıyla tekrar açtık. Ancak şimdi, talep dağılması daha da şiddetlendiği için Hocalar ve Çal’daki üretim tesislerimizi kapatma kararı aldık. Çözümler elbette var, ancak ne yazık ki rekabet şansımız çok önceden yaratılmalıydı. Rekabeti uygulanan programlar nedeniyle yitirdik. Bir noktada enflasyona, talep isteksizliğine ve kur dengesizliğine yenildik. Enflasyon oranı kadar bir kur artışı olmadığı sürece bu böyle devam edecek. Siparişler artarsa kapattığımız tesislerimizi tekrar açacağız. İlk açacağımız yerler de buralar olacaktır.”
“TÜRKİYE’DE 3 BİN SATILIK FABRİKA VAR”
Türkiye’deki mevcut kriz ortamına dair çarpıcı veriler de sunan Baltalı, durumun vahametini gözler önüne serdi: “Şu anda Türkiye’de yaklaşık 3 bin civarında satılık, bir o kadar da kiralık fabrika bulunuyor. Bu sayının daha da artması bekleniyor. Ne oldu da birden bire bu duruma gelindi? Unutulmamalıdır ki, sanayi yoksa işçi sınıfı da olmaz. Hatta orta sınıf bile oluşamaz. Sanayiciyi küstürmeden, tekrar yatırım yapan, üreten ve ihracat yapan şehir ve ülke konumuna gelmemizin çok büyük yarar sağlayacağına inanıyorum” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

