Yapılan araştırmaya göre, Türkiye’deki öğrencilerin %85’i yapay zekânın meslek hayatlarında önemli bir rol oynayacağını düşünürken, %39’u okulda yapay zekâ kullanımında geri kaldığını hissediyor.
Global Vodafone Vakfı tarafından IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırma, Avrupa’daki eğitim sistemlerinde yapay zekâ kullanımına yönelik önemli eksiklikleri gözler önüne seriyor. 12-17 yaş arası 7 bin öğrencinin katıldığı ankete dayanan rapor, düşük gelirli ailelerden gelen öğrencilerin yapay zekâ alanında daha büyük dezavantaj yaşadığını gösteriyor.
Rapora göre, öğrencilerin %27’si yapay zekâ konusundaki bilgi seviyelerinin akranlarına göre geride olduğunu belirtirken, bu oran Türkiye’de %39’a yükseliyor. Öte yandan, Türk öğrencilerin %85’i yapay zekânın gelecekteki kariyerlerinde belirleyici olacağı görüşünde. Türkiye’de öğrencilerin %81’i, yapay zekâya erişimin akademik başarı açısından kritik öneme sahip olduğunu düşünüyor.
“EĞİTİMDE YAPAY ZEKÂ İÇİN STRATEJİ ŞART”
Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, raporun eğitimde yapay zekâ kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte karşılaşılan zorlukları ve fırsatları gözler önüne serdiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yapay zekâ, akademik performansı artırma ve öğrenme süreçlerini iyileştirme potansiyeliyle büyük bir fırsat sunuyor. Ancak bu teknolojinin eğitim sistemine entegrasyonu konusunda rehberliğe, kapsamlı eğitim programlarına ve sağlam çerçevelere ihtiyaç var. Vodafone Vakfı’nın hazırladığı bu rapor, yapay zekânın eğitimde eşitlikçi ve kapsayıcı bir araç olarak nasıl kullanılabileceğini ortaya koyuyor.”
Türkiye’de yapay zekâ farkındalığını artırmak amacıyla Habitat Derneği iş birliğiyle “Yapay Zekâ Yıldızları” projesini başlattıklarını hatırlatan Süel, “Bu proje kapsamında 11-14 yaş arası ortaokul ve 14-18 yaş arası lise öğrencilerine yapay zekâ eğitimi veriyoruz. Öğrencilerimiz, yapay zekâ ile içerik üretimi, prototip geliştirme ve proje tasarlama gibi beceriler kazanıyor. İlk etapta 35 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
KAYNAK EKSİKLİĞİ ENGEL OLUYOR
Raporda, yapay zekânın eğitimde yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden birinin kaynak eksikliği olduğu vurgulanıyor. Özellikle düşük gelirli ailelerden gelen öğrenciler, yapay zekâ teknolojilerine erişim konusunda dezavantaj yaşıyor. Yapay zekâya dayalı eğitim materyallerinin ve rehber içeriklerin eksikliği, bu teknolojinin okullarda etkili şekilde kullanılmasını zorlaştırıyor.
Avrupa genelinde öğrenciler, yapay zekâ kullanımı konusunda hem fırsatları hem de riskleri değerlendiriyor. Bir yandan öğrenme süreçlerine katkı sağlayan yapay zekâ destekli araçlardan faydalanmak isteyen öğrenciler, diğer yandan yapay zekâ kaynaklı etik sorunlar ve eşitsizlikler konusunda endişe duyuyor.
TÜRKİYE’DE ÖNE ÇIKAN BULGULAR
Raporda Türkiye’ye ilişkin bazı önemli veriler de dikkat çekiyor:
Türk öğrencilerin %34’ü, yapay zekâyı kişiselleştirilmiş öğrenme süreçlerinde kullanıyor.
Yapay zekâ destekli interaktif içeriklerin kullanım oranı Türkiye’de %41 ile oldukça yaygın.
Öğrencilerin %67’si öğretmenlerinden, %78’i sınıf arkadaşlarından, %77’si ise ebeveynlerinden yapay zekâ kullanımı konusunda destek alıyor.
Türk öğrencilerin %73’ü, akademik performanslarını artırmak için yapay zekâyı nasıl kullanacaklarını bildiklerini ifade ediyor.
Öğrencilerin %52’si, sınavlarda yapay zekâ kullanımına izin verilmesi gerektiğini düşünüyor.
Türk öğrencilerin %64’ü, yapay zekâ teknolojilerinin kötüye kullanılabileceği, özellikle Deep Fake gibi uygulamaların zorbalık riskini artırabileceği endişesini taşıyor.
Öğrencilerin %49’u, yapay zekâ kullanımı konusunda sınıf arkadaşlarına kıyasla daha az fırsata sahip olduklarını hissediyor.
Vodafone Vakfı, eğitimde yapay zekânın etkin ve eşitlikçi bir şekilde kullanılabilmesi için kamu kurumları, okullar ve teknoloji sağlayıcılarına önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. “Connecting for Good” stratejisi doğrultusunda yürütülen Skills Upload Jr programı ile Avrupa’da dokuz ülkede dijital eğitime yönelik çalışmalar yapılıyor.
Vakıf, eğitim sistemine yapay zekânın daha etkin şekilde entegre edilebilmesi için yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini vurgularken, yapay zekânın öğrenciler için sadece bir öğrenme aracı değil, aynı zamanda eşit fırsatlar sunan dönüştürücü bir teknoloji olarak ele alınması gerektiğini belirtiyor.